KISA BİR DİN ÖZETİ...............

[aysien]

BESMELE-I SERIFE

“Besmele” Bismillahirrahmanirrahim sözünün kisaltilmis seklidir. Hayirli bir ise baslarken, Allah-u Teala’nin Ism-i Serif’ini anmak ve bu mübarek Ism-i Serif ile ise baslamak manasina gelir.
Çünkü O Rabb’dir, lütuf ve kerem sahibidir. Rahmeti engin, ihsan ve ikrami boldur.
Allah-u Teala Habib-i Ekrem’ini -sallahu aleyhi ve sellem- bütün islerinde, önce Zat-i Akdes’inin güzel isimlerini zikretmeyi ögreterek yetistirdi. Bunu bütün mahlukati için, uyaracaklari bir hüküm, takip edecekleri bir yol kildi.
“Besmele”, yaratan ve yasatan Allah-u Zülcelal Hazretleri’nin Ism-i Celal’i ile “Esirgeyen bagislayan, lütuf ve ihsanini rahmet ve merhametini eksiltmeyen” manasindaki Rahman ve Rahim Ism-i serif’lerini üzerinde toplamistir.
Gerek dünya gerekse ahiret ile ilgili olsun, hayirli ve mesru her ise Allah-u Teala’nin adini anarak “Besmele” ile baslamak, her müslümanin üzerinde titizlikle durmasi gereken görevlerdendir.
Peygamberimiz Efendimiz Hadis-i Seriflerinde Besmele ile ilgili söyle buyururlar..
“Bilcümle ilahi kitaplarin anahtari Besmele-i Serifedir” (Münavi)
“Cehennemin baslica memurlari bulunan ondokuz zebaniyenin azab etmesinden kurtulmasini arzu eden kimse Besmele-i Serife’ye devam etsin” (Nevadir’ül-usül)
“Mesru islerin her hangisi olursa olsun, Besmele-i Serife ile baslanmaz nasipsiz, güdük (hayri kesik) olur.” (Münavi)
“Sizden bir kimse evine girmek isteyince bir seytan o haneye girmek için kendisini takip eder. Lakin haneye girerken Besmele-i Serifeyi okur ise seytan ‘Benim için bu haneye girecek yer yoktur’ diye ümidsiz olarak geri döner.” (Münavi)

MUTLULUK YOLU ISLAM

Yaratiklar arasinda en seçkin yere sahip olan, akil, fikir gibi üstün yeteneklerle donatilan insanin ortak özelliklerinden birisi de mutlu olma arzusudur. Her insan bu arzusuna ulasmak maksadiyla çalisir, bugünden çok yarinini düsünür ve bunun icin hazirlik yapar.
Insan beden ve ruhun birlesmesinden meydana gelen bir varliktir. Bu sebeple Islam Dini, insanin hem maddi, hem de manevi ihtiyaçlarini dikkate almis, ferdin mutlulugu için gerekli prensipleri getirdigi gibi, toplumun huzur ve mutlulugu için de bir takim kurallar koymus, fertlerin karsilikli hak ve görevlerini belirlemistir.
Islam, son ve en mükemmel dindir. Onu insanliga teblig eden Hz. Muhammet (A.S.), peygamberlerin sonuncusudur. Islam dini'nin temel kitabi Kur'an-i Kerim, Yüce Allah (c.c.)'in Hz. Muhammed (A.S.) vasitasiyla insanliga gönderdigi son mesajidir.

ISLAM'IN GAYESI

Islam'in getirdigi hükümlerin ve koydugu prensiplerin amaci; insani ahlaken olgunlastirarak dünyada huzur ve mutluluga, ölümden sonra devam edecek olan ahirette ebedi saadete kavusturmaktir. Bu prensipler. Her çagda insanlarin ihtiyaçlarina cevap verecek sekilde mükemmel olup, daima geçerliligini koruyacak ve degismeyecektir.
Yüce Allah (c.c.) söyle buyuruyor;

"Allah katinda din, süphesiz Islam'dir." (Al-i Imran Suresi, ayet; 19)
Islam dini kardeslik dinidir. Bize Hakk’tan bir nur gelmistir, bu nur Kur’an-i Kerimdir. Bize kardesligi, tesanüdü emreder.
“Müminler kardestirler...” (Hucurat:10)
“Allah ve Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekismeyin. Sonra korku ile zaafa düsersiniz ve kuvvetiniz elden gider.” (Enfal:46)
Müslümanlar anne-baba bir kardes gibidirler. Aralarindaki kardeslik ebedi olup, ahirette de devam eder.
Kardeslik dini deyip isimle kalirsa manasina nüfuz etmemis oluruz. Bu ayriliklar nefsimizin hamligindan, tekamül edemeyisimizden, ihlasa varamadigimizdan ileri geliyor. Bu sebeple ne kadar kayiplara ugradigimizin hiç farkinda degiliz.
Mümin kardeslerini Allah için seven, onlarin dertleri ile dertlenen kimselerden Allah razi olur. Onlara akla hayale gelmeyen dereceler verir.
Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Seriflerinde söyle buyururlar; “Allah’in öyle kullari vardir ki, ne peygamber ne de sehid olmadiklari halde, peygamberler ve sehidler o kimselerin Allah imdindeki derecelerine gipta edecekler. Bunlar, aralarinda ne akrabalik ne de mal menfaati olmadigi halde, birbirlerini sirf Allah rizasi için seven kimselerdir. And olsun ki, kiyamet gününde bunlarin yüzleri nur saçacak, bütün vücudlari da nur içinde olacak. Herkes korktugu zaman onlar korku yüzü görmeyecek, herkes kederlendigi vakit onlarin gönlüne hüzün girmeyecek” (Ebu Davud)

ISLAM'IN TEMEL PRENSIPLERI

Islam Dini'nin getirdigi hükümleri ve temel prensipleri kisaca üç maddede toplayabiliriz:
Iman Ibadet Ahlak.

IMAN

Maddi varligimiz olan bedenimizin gidaya ihtiyaci oldugu gibi, manevi varligimiz olan ruhumuzun da gidaya ihtiyaci vardir. Ruhun en önemli gidasi; saglam inançtir. Insan, inanci sayesinde manevi bakimdan büyük güç kazanir ve huzura kavusur. Her türlü iyiligin kaynagi Islam'in inanç esaslari, insanda sorumluluk duygusunu gelistirerek, hareketlerini olumlu yönde etkiler; davranislarini iyilestirip ahlaken olgunlasmasini saglar.

Imanin iki mühim temeli:

1) Allah (c.c.) birdir, O'ndan baska ilah yoktur.
2) Hz. Muhammed (A.S.) Allah'in Peygamberidir.

ALLAH (c.c.)

Islam dininde Allah (c.c.)'in birligi inanci en önemli esastir. Allah (c.c.) yaratiklardan hiç birine benzemeyen yüce bir varliktir. Ezeli ve ebedidir, varligi kendindendir. Dogmamis, dogurmamistir. Her türlü noksanliklardan uzaktir, sonsuz kudret sahibidir, her seyi bilir, isitir ve görür.
Allah-u Tealaezeli ve ebedidir. Zatinin evveli ve ahiri, dengi ve benzeri olmadigi gibi; sifatlarinin da öncesi ve sonrasi yoktur.
O’nun Bir ve Samed olmasi; dogurmadigini, dogurulmadigini, dengi ve benzerinin olmadigini göstermektedir.
Ihlas Sure-i Serif’i Tevhid Akidesi’nin özünü ihtiva etmektedir. Islam’da ayri bir önemi olmasi sebebiyledir ki Resulüllah -sallalahu aleyhi vesellem- Efendimiz Hadis-i Seriflerinde;
“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki Ihlas suresi Kur’an’in üçte birine denktir.” (Buhari) buyurmuslardir.
Bu Sure-i Serif’in bir çok isimleri vardir.
Beyan ettigi gerçekleri benimseyip inanan kimse dininde ihlas sahibi oldugu, bu inançla ölen kimseyi de cehennemden halas ettigi için Sure-i Ihlas denmistir.
Sure-i tevhid: Allah-u Teala’nin varligini, birligini, esi benzeri ortagi olmadigini beyan eder.
Sure-i tecrid: Allah-u Teala’yi Zat-i Ecell-ü Ala’sina yakismayan bütün noksan sifatlardan ayirip, kemal sifatlari ile vasiflandirir.
Sure-i marifet: Marifetullah bu Sure-i Serif’in manasina tamamamiyla vakif olmakla tanimlanir.
Sure-i velayet: Bu Sure-i Serif’i kemal-i edeble okuyan, teblig ettigi manalara nüfuz eden kimse velayet makamina yükselir.
Sure-i nur: Insanlarin gönüllerini nurlandirir.
Sure-i muhzar: Bu Sure-i Serif okundugunda isitmek için malaike-i kiram hazir olur, kemal-i edeple dinlerler.
Sure-i esas: Bu Sure-i Serif’in manasi dinin esasini teskil eder. Göklerle yer bu Sure-i Serif’in esasi üzerine kurulmustur.
Sure-i necat: Okuyani dünyada sirk ve küfürden, ahirette cehennemden necata sebep olur.
Sure-i samed: Bu sure-i Serif Allah-u Teala’nin mutlak gani oldugunu; her seyin ve herkesin O’na muhtaç oldugunu, O’nun ise hiç kimseye muhtaç olmadigini anlatir.
Sure-i beraet: Bu Sure-i Serif’i okuyan bir zat için Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi vesellem- Efendimiz “Gerçekten bu adam sirkten bei (uzak) oldu” buyurmuslardir.
“Kafirun” sure-i Serif’inde “Sizin dininiz size benim dinim bana” buyurularak “Tevhid” ile “Sirk” arasindaki her türlü yakinlik, araya bir çizgi konularak kestirip atilmistir.
Bu Sure-i Serif’te ise Islam’in getirdigi Tevhid Akidesi bütün açikligi ile zihinlere naksedilmistir.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi vesellem- efendimiz her gün sabah namazinin sünnetini eda ederlerken bu iki Sure-i Serif’i okurlardi.

PEYGAMBERLER

Peygamberler, Allah (c.c.) ile insanlar arasinda elçidirler. Allah (c.c.) bu göreve en layik olan kullarini seçmistir. Yüce Allah (c.c.) insanlara yol gösterici olarak zaman zaman Peygamberler göndermis, onlarin vasitasiyla emirlerini ve yasaklarini duyurmustur. Hz. Muhammed (A.S.), Yüce Allah (c.c.) 'in insanlar arasindan seçip gönderdigi son peygamberdir. O, bütün insanliga gönderilmistir. Bütün iyi huylari ve faziletleri kendisinde toplayan en güzel örnektir.
Hakk Celle ve Ala Hazretleri kendi varligini ve birligini bilmeleri, kendisine ibadet ve taatta bulunmalari için insanlari yaratmistir.
Bir insan aklini-fikrini güzel kullandigi takdirde muhakemesiyle bir yaraticinin varligini sezer. Akillara durgunluk veren bu muhtesem kainatin muazzam bir yaraticisi oldugunu kavrayabilir.
Fakat O’nun kabul edecegi sekilde iman etmenin yolunu, emirlerinin ne sekilde tecelli edecegini, rizasina uygun olan ibadetlerin nelerden ibaret oldugunu bilemez. Fitratina aykiri olarak ömür sürer de farkinda olmaz.
Iste Cenab-i Hakk insanlarin hakikati bulmalari, dünyada güzel bir düzen içinde yasamalari, ahirette de selamet ermeleri için fazl ve keremi ile varligindan insanlari haberdar etmisti. Ayet-i Kerime’sinde söyle buyuruyor: “Biz peygamberleri müjdeleyici ve uyarici olarak gönderdik. Ta ki; bu peygamberlerin gelisinden sonra insanlarin Allah’a karsi bahaneleri kalmasin. Allah Aziz’dir, hükmünde hikmet sahibidir” (Nisa:65)
Insanlar hak din üzerine idiler. Sonradan ihtilaf ve tefrikata düserek dogru yoldan saptilar. Bunun üzerine Allah-u Teala onlara azabi ile korkutan ve rahmetini müjdeleyen peygamberler gönderdi. Ayet-i Kerime’sinde söyle buyuruyor; “Insanlar bir tek ümmet idi. Allah müjdeleyici ve uyarici olarak peygamberleri gönderdi” (Bakara:213)
Hazret-i Allah peygamber gönderip de emir ve yasaklarini duyurmadikça hiç bir ferde ve topluluga azab etmez. Edecek olsaydi onlar söyle diyebilirlerdi; “Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, böyle zelil ve rezil olmadan evvel ayetlerine uysaydik” (Taha:134)
Bu duruma göre kiyamet günü hiç bir ferdin mazeret beyan edip uhrevi mesuliyet ve felaketten kurtulmasi mümkün olmayacaktir.
Ayet-i Kerime’de “Geçmis her ümmet için mutlaka bir uyarici peygamber gelip geçmistir” (Fatir:24) buyuruluyor.
En basit ve kolay islerde bile kilavuza muhtaç olan insanin, ebedi hayatini ilgilendiren gayb alemine ait en mühim bir mevzuda da mutlaka bir rehbere ihtiyaci vardir.

IMANIN TEMEL ESASLARI

Iman esaslari ayrintili olarak alti madde halinde siralanir.
Bunlar:

1) Allah'in varligina ve birligine,
2) Allah'in meleklerine,
3) Allah'in kitaplarina,
4) Allah'in peygamberlerine,
5) Ahiret gününe,
6) Kadere, her seyin Allah'in takdiri ile olduguna, Inanmaktir.

IBADET

Ibadet, Yüce Yaratici'ya ta'zim ve saygi göstermek ve O'nun bize verdigi sayisiz nimetlere karsi sükran borcunu yerine getirmektir.Ibadet, yalniz allah (c.c.)'in emrini yerine getirmek ve O'nun sevgisini kazanmak maksadiyla yapilir. Böyle temiz bir düsünce ile yapilan ibadet, mü'mini Allah (c.c.)'a yaklastiran en güzel vasita; sikintilardan koruyan en saglam siginaktir.

Ibadet Allah (c.c.)'in emrettigi. Peygamberlerin ögrettigi sekilde yapilir. Allah (c.c.)'tan baskasina ibadet yapilmaz.

Mü'min, ibadet sayesinde maddi ihtiraslardan kurtularak, ruhen yükselir, içi kötü düsüncelerden, disi olumsuz davranislardan arinarak ahlaken olgunlasir ve Tanri'nin sevgili kulu olur.

Rabbimiz söyle buyuruyor:

"Ey insanlar ! Sizi de, sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, (kötülüklerden) korunup sakinanlar olabilesiniz." (Bakara Suresi, ayet;21)
“Ben cinleri ve insanlari ancak bana kulluk etsinler diye yarattim” (Zariyat:56)
“Sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” (Hicr:99)

BASLICA IBADETLER

1) NAMAZ

Günün belirli 5 vaktinde yapilan bir ibadettir. Günlük ibadetten baska, haftada bir, cuma günlerinde ve yilda iki defa bayram günlerinde cemaat halinde toplu olarak kilinan namazlar da vardir.

Namaz, Yüce Yaratici'ya karsi yapilan kullugun en güzel göstergesidir.

Müslüman, namazda Allah (c.c.)'in huzurunda olmanin manevl zevkini yasar, dünya mesgalelerinden uzaklasarak ruhen yücelir.

Namaz kilmak için yüz, dirseklerle birlikte eller ve ayaklarin yikanmasi; basin da meshedilmesi gerekir. Buna "Abdest'' denir. Ayrica beden, elbise ve namaz kilinacak yerin temiz olmasi sarttir. Namaz, kalplere sorumluluk duygusunu yerlestirerek, insanin içini her türlü kötü duygu ve düsüncelerden arindirir, davranislarini kontrol altina alarak kötülük yapmasini önler ve ahlaken yükselmesini saglar.

Yüce Allah (c.c.) söyle buyuruyor:

"Namazi dosdogru kil , gerçekten namaz hayasizliktan ve fenaliktan alikoyar." (Ankebut Suresi; ayet, 45) Müslümanlarin topluca namaz kildiklari yere "cami" veya ''mescid'' denir. Cami ve mescid ayni zamanda '" bir bilgi ve egitim yeridir. Burada dini ve ahlâkî konularda Müslümanlara bilgi verilir.

Namaz vakti girince "ezan" okunur. Ezan, müslümanlari namaza çagiran bir duyurudur.
Ezanin yüksekçe bir yerden okunmasi için camilerin bitisiginde genellikle ''minare'' bulunur. Bu, Islam'in ilk yillarina dayanan dini bir gelenektir. Minaresiz camiler de vardir.

Namaz, camide bir din görevlisi "imam"in önlerliginde toplu halde kilinabilecegi gibi tek basina da kilinabilir. Ancak, Cuma namazi ile bayram namazlari cemaatle kilinir. Müslüman, isteklerini tek basina dua ederek Yüce Allah ( c.c.) 'a sunar. Isledigi günahlarin bagislanmasini da, arada hiç bir vasita olmadan, dogrudan dogruya Allah ( c.c.) 'tan ister.

Müslümanlara ibadetlerinde önderlik eden kisiye ''imam'' denir.
Camide cemaatin önünde, imamin durdugu özel yere ''Mihrap'' adi verilir.
Camide müslümanlara vaaz etmek için ''Kürsü'', cuma ve bayram namazlarinda hutbe okumak için ''Minber'' bulunur.

2

[aysien]

) ORUÇ

Her yil kameri aylardan Ramazan ayi boyunca ibadet niyetiyle tan yerinin agarmasindan günesin batisina kadar yemek, içmek ve cinsi arzulardan uzaklasmaktan ibaret bir ibadettir.
Oruç, nefsi terbiye ederek iradeyi güçlendirir ve böylece insanda kötü aliskanliklara karsi direnme gücünü artirir.
Allah Teala söyle buyuruyor.

"Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kilindigi gibi size de farz kilindi. Ola ki korunup sakinirsiniz." (Bakara Suresi, ayet; 183)
Oruç, ruhu kötülüklerden arindiran, sevgi, sefkat ve merhamet duygularini gelistiren bir ahlak ve davranis egitimidir.
Ayrica orucun insan sagligi bakimindan da çok yararli oldugu bilinen bir gerçektir. Bu husus tibben de kanitlanmistir. .

Bu konuda Hz. Muhammed (A.S.) söyle buyurmustur. "Oruç tutunuz, sihhat bulursunuz."

3) ZEKAT

Zenginlerin belirli mal ve para birikimlerinin belirli bir miktarini, her yil ihtiyaç sahiplerine vermek suretiyle yerine getirdikleri bir ibadettir.

Zekat, toplumda huzur ve dayanismayi saglayan bir sosyal yardimlasma sistemidir.

Zekat, paraya olan asiri tutkuyu azaltir, fertler arasinda karsilikli sevgi ve saygi duygularini gelistirerek servet düsmanligini önler.

Böylece toplumda huzur ve güvenin köklesmesinde önemli rol oynar.

4) HAC

Servet ve saglik yönünden gücü yeten müslümanlarin, ömründe bir defa belli zamanlarda arafatta vakfe yapmak ve kabeyi ziyaret etmek suretiyle yaptiklari bir ibadettir.
Bu ibadeti yaparken her seviyede insanin ayni kiyafete bürünmesi, öldükten sonra Allah (c.c.)'in huzuruna çikis gününü hatirlatir. Hac, müminlerin samimî bir sekilde Allah (c.c.)'a yönelerek, tevbelerinin kabul edilmesine ve günahlarinin bagislanmasina vesile olur. Kutsal yerleri görmek, insana manevî bir heyecan vererek dini duygulari kuvvetlendirir. Dünyanin çesitli ülkelerinden kutsal topraklara gelen, renkleri ve dilleri ayri olan insanlari " tek gaye etrafinda birlestiren Hac, sosyal yönüyle milletlerarasi bir kongre niteligi tasir.

Görülüyor ki Islam'da ibadetler, kisinin kötülüklerden arinarak ahlaken olgunlasmasini, iyiye ve mükemmele ulasmasini, ayni zamanda toplumun da huzura kavusmasini amaçlamaktadir.

AHLAK

Islam Dininde ahlakin büyük bir önemi vardir. Islâm'in gayesi; insanlari güzel ahlak sahibi
yaparak olgunlastirmaktir.

Islam Peygamberi Hz. Muhammed (A.S.) söyle buyurmustur.

"Ben güzel ahlaki tamamlamak için gönderildim.

Bir müslümanin degeri, ahlakinin güzelligi ile ölçülür. Bu konuda, Hz. Peygamber, kendisine en sevimli olanlarin, güzel ahlak sahipleri oldugunu bildirmis. ''Allah katinda en sevgili kullar kimlerdir?'' sorusuna da, ''Ahlaki en güzel olanlardir" cevabini vermistir

SEVGI VE MERHAMET

Sevgi ve Merhamet Ahlâkî davranislarin temelinde insan sevgisi önemli yer tutar. Bu sebeple olgun müslüman olabilmenin sartlarindan biri de bu sevgidir.

Kalbi sevgi ile dolu olan Hz. Muhammed (A.S.).söyle buyuruyor'

"Birbirinizi sevmedikçe olgun mü'min olamazsiniz."

Kalblerdeki sevginin göstergesi insanlara iyilik yapmak, sefkat ve merhametle muamele etmektir.

Hz. Muhammed (A.S.) buyuruyor ki:

"Merhamet edenlere, Allah da merhamet eder."

Islam'da sevgi ve merhamet sadece insanligi degil; bütün yaratiklari içine alir. Hz Muhammed (A.S.) "Bir kediyi aç birakarak ölümüne sebep olan kadinin azap görecegini, susayan bir köpege aciyarak su içiren günahkar bir kisinin de bu davranisi ile Allah (c.c.) tarafindan bagislandigini" haber vermistir.

HOSGÖRÜ

Müslüman, hosgörü sahibi ve bagislayicidir Allah (c.c.) gerçek müminleri "Öfkelerini yenerler, insanlarin kusurlarini affederler" diye övmüstür
(AI-i Imran Suresi ayet: 134)

Hosgörü konusunda Hz. Muhammed (A.S.) en güzel örnektir Müslümanlar, sadece kendi din kardeslerine degil diger dinlerden olanlara da hosgörülü davranmak zorundadirlar

DOGRULUK

Dogruluk önemli bir ahlak kuralidir. Allah ( c.c.) söyle buyuruyor:

"Emrolundugun gibi dosdogru ol." (Hud Suresi, ayet: 112)

ADALET VE INSAN HAKLARI

Adalet ve insan haklarina saygi Islam'in degismez:" prensiplerindendir.

Yüce Allah (c.c.) buyuruyor ki:

Adaletli davranin. Süphesiz Allah, adil davrananlari sever ." (Hucurat Suresi, ayet:9)

Hz. Muhammed (A.S.) 632 yilinda yüz binden fazla müslümana irat ettigi tarihi hutbesinde;
Bütün insanlarin esit oldugunu, can, mal ve namuslarinin kutsal olup her türlü tecavüzden korundugunu cihana ilan etmistir.

Bunlar , insanlarin dokunulmaz haklaridir.

Müslüman, baskalarinin hakkina saygi göstermek ve insanlara zarar verecek davranislardan sakinmak mecburiyetindedir . Ancak, bu yeterli degildir. Kisinin olgun bir Müslüman olabilmesi, kendisi için sevip arzu ettigi seyleri baskalari için de arzu etmesine baglidir.

Hz. Muhammed (A.S.) söyle buyuruyor.

"Sizden hiçbir kimse kendisi için sevdigi bir seyi, kardesi için de sevmedikçe gerçek mümin sayilmaz."

ISLAM'DA KADIN VE ÇOCUK

Çocuklara sevgi ve sefkatle muamele etmek, kadinlara karsi iyi davranmak Islam'in önemle tavsiye ettigi ahlak ilkelerindendir, Hz. Muhammed (A.S.) söyle buyuruyor.

"Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizi saymayan bizden degildir."
"Sizin en hayirliniz, kadinlarina karsi en iyi davranananizdir ."

ÇALISMAK

Çalisip kazanmak dinin emridir. Tembellik, müslümana yakismayan bir davranistir.
Allah (c.c.) söyle buyuruyor:

"Dünyadaki nasibini de unutma." (Kasas Suresi, ayet:77)
Iyi müslüman, hem dünya hem de ahiret için çalisan kimsedir. Bu konuda Hz. Muhammed (A.S.) buyuruyor ki:

"Sizin hayirliniz; dünyasi için ahiretini terketmeyen, ahireti için de dünyasini terketmeyip her ikisi için çalisan ve baskalarina yük olmayandir "

TEMIZLIK

Temizlik müslümanin en önemli özelliklerinden birisidir. Bu hem maddi, hem de manevi temizliktir.

Müslüman, kalbini kötü duygu ve düsüncelerden, bedenini ve çevresini de temiz olmayan seylerden arindiran kisidir.

Yüce Allah (c.c.) buyuruyor ki:

"Süphesiz ki Allah, çokca tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever."

Hz. Muhammed (A.S.) temizligin önemi hakkinda söyle buyuruyor:

"Temizlik Imandandir."
"Temizlik Imanin Yarisidir."
"Çevrenizi Temiz Tutunuz."

MUTLULUGUN KAYNAGI

Insanlarin mutlulugunu amaçlayan Islam prensipleri su iki cümlede özetlenir:

1- Allah (c.c.)' in emirlerine saygi.

2- Yaratiklarina karsi sefkat ve merhamet.

Gerçek müslüman da bunlari yerine getiren insandir, dünyada huzurun, ahirette ebedi mutlulugun yolu da budur.

41 hadisi serif;

1. Kiyamet gununde bile olsaniz, eger elinizde bir fidan varsa onu dikiniz.

2. “Sizden biri, kendi için sevdigini kardesi içinde sevmedikçe gerçek imana eremez”
- Buhari, Iman 6,Müslim, Iman 71 (45),Tirmizi, Sifat-ül Kiyamet 60, (3517).Ibn-i Mace, Mukaddime 9, (66)

3. Kalbinde zerre miktari iman bulunan kimse atesten cikacaktir.
- Tirmizi, Sifat-ül Cehennem 10, (2601)

4. Kim Rab olarak Allah'i, Din olarak Islami, Resul olarak Hz Muhammed'i sectim derse cennet ona vacib olur.
- Ebu Davud, Salat 361, (1529)

5. Besikten mezara kadar ilim tahsil edin.

6. Insanlar uzerine oyle bir zaman gelecek ki, onlar arasinda dini konusunda (yapilan saldirilara) sabirla karsi koyan, kor parcasini avuclayan gibi olacak.

7. “Müslüman kisiye, hosuna giden veya gitmeyen her hususta itaat etmesi gerekir. Ancak, masiyet (Allah’a isyan) emredilmisse o hariç, eger masiyet emredilmisse, dinlemek de yok, itaat de yok”
-Buhari, Ahkam 4, Chad 108,Müslim, Imaret 38, (1839),Tirmizi, Cihad 29, (1708),Ebu Davud, Cihad 86, (2626),Nesai Bey’at 34, (7-160)

8. Allah kadin kiyafeti giyen erkege ve erkek kiligina giren kadina lanet etsin.
-Ebu Davud, Libas 31, (4098)

9. Ya ogrenen, ya ogreten , ya dinleyen, ya da seven ol! Bunlarin disinda bir besincisi olma; helak olursun. Besincisi ise, ilme ve ilim ehline bugzetmendir.

10. Kalbinde tam bir sadakatle Allah'tan baska ilah olmadigina ve Muhammed'in de Allah resulu olduguna sehadet eden bir kimseyi Allah, cehennem atesine haram kilar.

11. "Kim itaatten çikar, cematten ayrilir (ve bu halde ölürse) cahiliye ölümü ile ölmüs olur. Kim de körükörüne çekilmis (ummiyye) bir bayrak altinda savasir, asabiyet (irkçilik) için gadablanir veya asabiyete çagirir veya asabiyete yardim eder, bu esnada da öldürülürse bu ölüm de cahiliye ölümüdür. Kim ümmetimin üzerine gelip iyi olana da, kötü olana da ayirim yapmadan vurur, mü'min olanlarina hurmet tanimaz, ahid sahibine verdigi sözü de yerine getirmezse o benden degildir, ben de ondan degilim. "
-Müslim, Imâret 53, (1848); ,Nesâî, Tahrim 28, (7,123); ,Ibnu Mâce, Fiten 7, (3948).

12. "Kisi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracagina dikkat etsin."
-Ebu Davud, Edeb 19, (4833); ,Tirmizi, Zühd 45, (2379).

13. Ummetim dinar ve deremi (parayi, maddi varliklari) yucelttigi zaman onlardan Islam'in heybeti kaldirilir. Iyilikle emretmeyi terkettikleri zaman da vahyin bereketinden mahrum kilinirlar.

14. "Ben de size bes seyi emrediyorum: Allah onlari bana emretti. Dinlemek, itaat etmek, cihâd, hicret ve cemaat. Zira, kim cemaatten bir kariscik ayrilirsa boynundaki Islam bagini çikarip atmistir, geri dönen hariç. Kim de cahiliye davasi güderse o cehennem molozlarindan biridir!"
-Tirmizi, Emsal 3, (2867)

15. Is ehil olmayana verildiginde kiyameti bekle.
-Buhari, Ilm 2, Rikâk 35.

16. "Akilli kimse, nefsini muhâsebe eden ve ölümden sonrasi için çalisandir. Aciz de, nefsini hevâsinin pesine takan ve Allah'tan temennide bulunan kimsedir."
-Tirmizî, Kiyamet 26, (2461)

17.

18. "Herc (fitne) zamaninda ibadet, tipki bana hicret gibidir."
-Müslim, Fiten 130, (2948); ,Tirmizi, Fiten 31, (2202)

19.

20. Kim gaza yapmadan ve icinde gaza yapma istegini konusturmadan olurse, munafikliktan bir cesit uzere olur.
-Müslim, Imâret 158, (1910),Ebu Dâvud, Cihâd 18, (2502),Nesâî, Gihâd 2, (6,

21. "Zâlim sultanin yaninda gerçegi söylemek en büyük cihaddandir." Ebu Umâme radiyallahu anh’den rivayet edilmistir.
-Ebu Dâvud, Melâhim 17, (4344),Tirmizî 13, (2175),Ibn-i Mace, Fiten 20, (4011)

22. Rabbini gazablandiracak bir meselede sultani hosnud eden (etmeye calisan) Allah'in dininden cikmis olur.

23. Cennet (nefse agir geldigi icin) hoslanilmayan seylerle, cehennemden sehvete hitap eden sylerle kusatilmistir.

24. Islam'in disinda bir millet uzerine yemin eden, soyledigi gibidir.

25. "Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek, Allah için bugzetmektir."
-Ebu Davud, Sünnet 3, (4599)

26. Kim bir kavme benzemeye calisirsa, o onlardandir.

27. ''Münafigin alâmeti üçtür: Konusunca yalan söyler, vaat ettigi vakit vaadinde durmaz, kendisine bir sey emanet edildigi zaman hiyanetlik eder.''
-Buhari, Iman 32,Müslim, Iman 89,Tirmizi, Iman 2555,Nesai, Iman ve Subeleri 4935

28. ''Herhangi bir kimse bile bile babasindan baskasina ait oldugunu ileri sürerse muhakkak nankörlük etmis olur. Kendisine ait olmayan bir seyi iddia eden, bizden degildir ve o kisi ateste oturacagi yere hazirlanmalidir. Her kim öyle olmadigi halde bir kimseyi kâfirlikle itham eder yahut ona Allah'in düsmani derse, dedigi söz kendisine döner.''
Buhari, Menakip 3246, Edep 5585,Müslim, Iman 93,Ibn-i Mace, Ahkam 2310,Ahmed bin Hanbel Cüz:5 Sayfa:166 ,181

29. Kim bir hayirli isi yapmaya yonelise, onu yapan kadar mukafat alir.

30. Arzusu ve hedefi Allah'dan baska sey olarak sabahlayan Allah(in kullarindan) degildir. Muslumanlarin dertleriyle dertlenmeyen de onlardan degildir.

31. "Imanin tadini, Rabb olarak Allah'i, din olarak Islâm'i, peygamber olarak Muhammed'i seçip râzi olanlar duyar."
-Müslim, Iman 56, (34),Tirmizî, Imân 10, (2625)

32. “Sizin aranizda öyle zümreler türeyecektir ki siz onlarin namazlarinin yaninda kendi nazmazlarinizi, oruçlarinin yaninda kendi oruçlarinizi, iyi isleri yaninda kendi iyi islerinizi küçük göreceksiniz. (Yani yaptiklari isler distan sizinkinden üstün gibi görünecektir.)
Onlar Kur’an da okuyacaktir. Fakat Kur’an(in feyzi) onlarinda bogazlarindan öteye geçmeyecektir. (Yalniz dilde kalacaktir.) Nitekim onlar okun yaydan çiktigi gibi dinden çikacaklar, okun sahibi (avi delip geçen) okunun demirine bakar, (kana benzer) bir sey göremez. Sonra agaç kismina bakar, orada da bir kan izi göremez. Daha sonra (acaba avi dokunmadi mi?) süphesiyle kirise gelen ve fok denilen çatal yerine bakar, orada da bir iz göremez.”
-Buhari, Tecrid-i Sarih, 1783

33.“Devlet mali belirli çevrelerin menfaati yapildigi, emanet kelepir ve zekat angarya sayildigi, ilim dinden baska gaye için tahsil edildigi, kisi karisina itaat edip annesine asi oldugu ve dostunu kendisine yaklastirip babasini uzaklastirdigi, mescidlerde gürültüler basgösterdigi, fasik kimsenin kabilenin basina geçtigi ve asagilik adamin milletin lideri oldugu, serrinden korkuldugu için kisiye ikramda bulunuldugu, sarkici kadinlar ve çalgi aletleri türedigi, saraplar içildigi ve bu ümmetin sonunda gelenler evvel gelenleri lanetledigi zaman; iste o zaman kizil bir rüzgar, zelzele, yere batma, sekil degistirme, taslanma ve ipi kopan bir kolyenin tanelerinin birbiri ardi sira gitmesi gibi birbirini takip eden alametler beklesinler”
-Tirmizi, Fiten 39, (2211)

34. Sozlerin en dogrusu Allah'in kitabidir. Hayat tarzlarinin en guzeli Muhammed (s.a.v) in hayat tarzidir. Islerin en serlileri sonradan uyduranlardir. Her sonradan uydurulan sey bid'attir. Her bid'at sapikliktir ve her sapiklik ta cehennem'dedir.
-Müslim, Cum'a 43, (867),Nesâî, Iydeyn 22, (3, 188, 189)

35. Emirleriniz hayirlilariniz,zenginleriniz hosgorululeriniz, isleriniz aranizda danismayla oldugunda yerin ustu sizin icin yerin altindan daha hayirlidir. Ama emirleriniz serlileriniz, zenginleriniz,cimrileriniz, isleriniz kadinlarinizin elinde oldugunda yerin alti sizin icin yerin ustunden daha hayirlidir.
-Tirmizi, Fiten 78, (2267)

36. Sizden kim (seriate uymayan) bir kotu is gorurse onu eliyle duzeltsin, buna gucu yetmezse diliyle duzeltsin. Buna da gucu yetmezse kalbiyle bugzetsin. bu sonuncusu ise imanin en zayif mertebesidir.
-Melâhim 17, (4340),Müslim, Iman 78 (49),Ebu Dâvud; Salâtu'l-Iydeyn 248 (1140),Tirmizî, Fiten 11 (2173),Nesâî, 17 (8, 111),Ibnu Mâce, Fiten 20, (4013);

37. "Sizden biri, beni, babasindan, evladindan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmis sayilmaz"
-Buhârî, Iman 8,Müslim, Iman 70, (44),Nesâî, Iman 19,(8,114, 115)

38. Bildigi ile amel eden kisiye Allah bilmedigi ilimlerin bilgisine varis kilar.

39. Kardesini bir gunahindan dolayi ayiplayan kisi, gunahi islemedikce olmez.

40. "Iki (büyük) nimet vardir. Insanlarin çogu onlar hususunda aldanmistir:
- Sihhat,
- Ve bos vakit!"
Buhâri, Rikâk 1,Tirmizi, Zühd 1, (2305)

41. Hayati acilastiran olumu devamli hatirlamaktir.