Lületaşı ve arkeoloji merkezi Eskişehir

[Yonca eylem]

Sakarya ile Porsuk vadileri arasında bulunan ve Frigya Anıtı, Lületaşı, sıcak suları ve çiğ böreği ile anılan Eskişehir, tarihi ve doğal mekanlarıyla tam bir turizm cenneti niteliğinde.

Cumbalı evleri, açık hava müzeleri ve lületaşıyla, Eskişehir Anadolu'nun en renkli şehirlerinden biri. Eskişehir ve ilçelerinde; eski Tunç, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait yerleşimler bulunuyor. Antik kalıntıları gün yüzüne çıkarılan Pessinus ile Şarhöyük, Kültepe Höyüğü, Seyyit Battal Gazi türbesi, kentin en eski yerleşim merkezi konumundaki Odunpazarı bölgesi ve Osmanlı Beyliği'nin ilk yerleşim yeri Karacaşehir, kentteki diğer önemli tarihi yerler.

BİRÇOK MÜZE VAR
Eskişehir'de ilk müze, çevreden toplanan arkeolojik eserlerin, 1944 yılında Alaadin Camii'nde depolanmasıyla kurulmuş. Müze, ****** Bulvarı'ndaki binasına 1974 yılında taşınmış. Şu anda tadilatta bulunan müzede, Tunç çağından Selçuklu dönemine kadar birçok eser yer alıyor. Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi'nde ise Türkiye'nin kuruluşunu anlatan fotoğraflar, ******'ün çeşitli dönemlere ait portreleri ve Eskişehir yöresine ait çok sayıda etnografik eser bulunuyor.

YUNUS EMRE'NİN ŞEHRİ
Eskişehir Valiliği'nce, şehrin merkezindeki Yunus Emre Kültür Merkezi'nin bir bölümünde 1989 yılında Lületaşı Müzesi açıldı. Müzede, Eskişehirli lületaşı ustalarının ürettikleri seçkin ürünlerle lületaşının işleniş aşamaları sergileniyor. Lületaşı, Eskişehir'in en önemli simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 300 yıldır büyük ölçüde dünyanın en kıymetli pipolarının yapımında kullanılan lületaşı, ilerleyen teknolojiye paralel olarak sanayide vazgeçilmez bir yardımcı madde haline geldi. Lületaşı artık sadece tütün araçları için değil, kullanım ve estetik değeri yüksek yeni eserler için de kullanılıyor. AÜ Yunus Emre Yerleşkesi'nin karşısında yer alan Havacılık Müzesi de 1998 yılında ziyarete açıldı. Müzede, çeşitli tip ve modellerde sivil ve savaş uçaklar yer alıyor. Yerleşkedeki bir diğer müze de Çağdaş Sanatlar Müzesi. 2001 yılında ziyarete açılan Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesindeki müzede, Türk ve yabancı sanatçıların eserleri sergileniyor.

ODUNPAZARI'NIN CUMBALI EVLERİ
16. yüzyılda kurulan Odunpazarı semti; çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli, bitişik düzenli, cumbalı evleriyle Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Odunpazarı'nda dinsel ve sosyal amaçlı yapılarla kamu ve ticari yapılar bulunuyor. 1525 yılında yaptırılan Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Akoğlan Camii ve Müftü Camii bölgedeki dini yapıların en önemlileri olarak kabul ediliyor. Odunpazarı Semti, 'Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı' olarak tescil edilerek koruma altına alındı. Kentin geleneksel yemekleri arasında, çorba olarak göceli ve ıslak tarhana biliniyor. Et ve sebze yemekleri olarak kalem dolması ve harşıl; hamur işi olarak da çiğ börek ve katlama bulunuyor.

[aysien]

Eline sağlık güzel paylaşım tşk ederim.