İYİLİKTE & BİLGİDE AKARSU GİBİ OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Öyle Bişey İştee=)=S
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyC.tesi Ara. 13, 2008 6:55 pm tarafından şerife.1903

» Şahmaran
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPerş. Ara. 11, 2008 11:28 pm tarafından şerife.1903

» Söylesene
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPerş. Ara. 11, 2008 12:39 am tarafından şerife.1903

» Sevmek bana yaramıyor anne
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPaz Ara. 07, 2008 7:39 pm tarafından şerife.1903

» Ayrılık sevdaya dahil
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPaz Ara. 07, 2008 7:36 pm tarafından şerife.1903

» Istanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisligi Bölümü
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPaz Ara. 07, 2008 7:34 pm tarafından şerife.1903

» beni aramaya çıkarsa yüreğin ..!!!
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPerş. Ara. 04, 2008 6:20 pm tarafından şerife.1903

» Kalori yakmanın 20 yolu
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 20, 2008 1:35 pm tarafından şerife.1903

» Anti Virus Programinizi Test Edin! Bu test ile AV Programinizi PC nize zarar vermeden test edin
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyCuma Ekim 17, 2008 6:22 pm tarafından aysien

» Yorumsuz...............................!!
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 13, 2008 4:39 pm tarafından Yonca eylem

» öyle ßir gidişdi ki seninki..!!
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 13, 2008 4:34 pm tarafından Yonca eylem

» Sendeki yürekde yalanmiş yazik...!!!!
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 13, 2008 4:28 pm tarafından Yonca eylem

» Günahsız aşk...
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 13, 2008 4:25 pm tarafından Yonca eylem

» Gitme Dedim /Gittin..
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPerş. Ekim 09, 2008 3:04 pm tarafından Yonca eylem

» Makyaj yaparken aklınızda bulunsun
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 9:35 pm tarafından Yonca eylem

» Parmak Izlerinde Kaybolduğumu Görmüyormusun..!!?
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 9:32 pm tarafından şerife.1903

» Nasa.......
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 9:29 pm tarafından şerife.1903

» Nasıl öldü bu adamm...
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 9:24 pm tarafından şerife.1903

» Makyaj Malzemelerindeki Bakterilere Dikkat!
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 9:09 pm tarafından Yonca eylem

» MAKYAJ YAPMA SANATI
Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. EmptyPtsi Ekim 06, 2008 8:59 pm tarafından Yonca eylem

DUVAR YAZILARI

Madem geldin dünyaya çalış Fizik Kimyaya :)

 

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...

 

Yaav burada yazısız bir duvar vardı nereye gitti.

 

Bu kadar cehalet ancak tahsille olur!

 

Senin söylediklerine kim inanır. Tabi ki Kadir İNANIR.

 

Bebeğe araba çarpmış fakat ölmemiş, neden?

Çünkü bebeğin bezi BARİYERLİymiş

Dünyanın ilk aşk şiiri:

Dünyanın ilk aşk şiiri:

Damadım, kalbimin sevgilisi Güzelliğin büyüktür baldan tatlı Aslan, kalbimin kıymetlisi Güzelliğin büyüktür baldan tatlı Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır Yatak odasında bal doludur Güzelliğinle zevklenelim Aslan seni okşayayım Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır Damadım benden zevk aldın Annem söyle sana güzel şeyler verecektir Babam, sana hediyeler verecektir. Sen beni sevdiğin için Lütfet bana okşayışlarını Benim Tanrım, benim koruyucum Tanrı Ellil'in kalbini memnun eden Şusin'im Lütfet bana okşayışlarını


Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor.

Aşağa gitmek

Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor. Empty Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor.

Mesaj tarafından aysien Salı Eyl. 23, 2008 12:09 pm

Kara ve denizin buluştuğu noktada serpilen mangrov ormanları, denizyıldızından insana, tüm canlıların yaşamını zenginleştiriyor. Gezegenimiz için taşıdıkları önemse düşündüğümüzden çok daha geniş boyutlar içeriyor.



Mangrovlar hayatı sınırda yaşar. Bir ayakları karada, bir ayakları denizde olan bu bitkisel amfibiler, sıcağı kavurucu, çamuru boğucu, tuzluluk oranı ise sıradan bir bitkiyi birkaç saat içinde öldürecek bir kuşakta varlık gösterir. Tüm bu sayılanlara rağmen, mangrovların oluşturduğu ormanlar, yeryüzünün en verimli, en karmaşık ekosistemlerinden biridir. Orman örtüsünün yükseklerine, en üst dallara kuşlar tüner; midyeler kendilerini köklere tutturur ve yılanlarla timsahlar buralara avlanmaya gelir. Balıklara erken dönemlerinde barınıp, gelişmelerini tamamlayabilecekleri beslenme ve büyüme alanları sağlayan mangrovlar, maymunlar, geyikler, ağaç tırmanan yengeçler ve hatta kangurular için yiyecek, yarasa ve balarıları için de nektar kaynağıdır.

Mangrov topluluğunu tanımlamak pek kolay değil. Aralarında palmiyegiller, ebegümecigiller, baklagiller ve mersingiller de olmak üzere iki düzine familyaya dağılmış 70 kadar tür bu ormanlarda yetişiyor. Mangrovlar kısa boylu çalılardan, 60 metre boyundaki kerestelik ağaçlara kadar değişkenlik gösteriyor. En yaygın olarak, anavatanları olduğu düşünülen Güneydoğu Asya'da bulunsalar da, yerkürenin dört bir yanında onlara rastlanabiliyor. Çoğu, ekvator civarında, 30 derece kuzey ve güney enlemleri arasındaki kuşakta yer alıyor; ancak dayanıklı bazı türler ılıman iklimlere de uyum sağlamış; hatta güneşi bol tropiklerden çok uzakta, Yeni Zelanda'da yaşayan bir tür bile var. Ama nerede yaşarlarsa yaşasınlar, tümü ortak bir noktayı paylaşıyor: Uyum sağlamada üstlerine yok. Her bir mangrovda, büyük oranda tuzu dışarıda tutan bir ince süzüm sistemi ve gelgit arası bölgede sağ kalmasını sağlayan karmaşık bir kök sistemi bulunuyor. Bazılarının, hava almak için çamurdan dışarı uzanan, şnorkeli andıran hava kökleri var; diğerleri ise gövdelerinin gelgit sınırındaki yumuşak çökellerde dik durması için gövde dallarından destek kökler kullanıyor.

Mangrovlar ayrıca toprak yaratma konusunda da uzman. Kuzey Avustralya'daki Aborijinlerin bir bölümü, bir mangrov türünün, çamur düzlüklerinde yürüyüp ağacı var eden ilk ataları Giyapara'yı andırdığına inanıyor. Bitkilerin birbirine kenetlenen kökleri, nehirlerin taşıyıp getirdiği çökellerin denize akmasını engellerken, gövde ve dalları da dalgaların aşındırma etkisini azaltan bir bariyer görevi üstleniyor.

Ancak taşıdıkları stratejik öneme rağmen, mangrovlar dünya çapında tehlike altında. Tuzlalar, su ürünleri yetiştirme havuzları, konut inşaatları, yollar, liman tesisleri, oteller, golf sahaları ve çiftlikler için yer açmak adına feda ediliyorlar. Petrol sızıntıları, kimyasal kirlilik, aşırı çökel birikmesi ile hassas su ve tuzluluk dengelerinin bozulması gibi sayısız dolaylı darbe sonucu ölüyorlar. 2004 yılında Hint Okyanusu'nda oluşan tsunamiyi izleyen dönemde, mangrovların korunmasına yönelik çağrılar kısa bir süreliğine de olsa, ciddi anlamda dikkat çekti. El değmemiş, sık mangrov ormanları, doğal bir dalgakıran görevi üstlenmiş, dalgaların enerjisini dağıtmış, maddi zararı azaltmış, belki de pek çok yaşam kurtarmıştı. Tsunami sonrasında bir ülkenin mangrovlardan oluşan "biyolojik kalkanları"nın üstünden buldozerle geçilmesine izin veren bir mantık sadece hatalı olmakla kalmaz, üstelik kabul edilemez olurdu.

Bangladeş bu konuda dikkatli davranıyor; ülkede mangrovların kıyıları stabilize etme ve çökelleri tutma özelliklerine büyük önem veriliyor. Uzun ve tehditlere açık bir kıyı şeridine sahip, alçak rakımlı bir ülke olan Bangladeş, kilometrekare başına 875 kişilik nüfus yoğunluğuyla da toprağa muhtaç bir ülke. Bangladeş, nehirlerin Himalayalar'dan sürükleyip getirdiği delta çökellerine mangrov dikerek Bengal Körfezi'nde 125.000 hektarın üzerinde yeni toprak kazandı. Ağaç dikimi görece yeni olsa da, mangrovlar burada Ganj, Brahmaputra ve Meghna nehirleri körfeze dökülmeye başladığı zamanlardan beri yetişiyor. Gelgit bölgesinde oluşturdukları geniş ağaçlık alan, Sundarbans, yani "güzel orman" olarak biliniyor. Günümüzde, yeryüzünde varlığını sürdürebilen en büyük kesintisiz mangrov ormanı burası.

Ormanın en sık kesimlerinde, tüylü bir palmiye çeşidinden (Nypa fruticans) devasa sundri ağaçlarına bir düzine mangrov türü, 18 metreye kadar yükselen labirent benzeri korular oluşturuyor. Sundri ağaçlarının altındaki vıcık vıcık çamur, ağacın nefes alan kökleriyle titriyor. Otuz santimetre yüksekliğinde ve geyik boynuzu kadar kalın bu kökler, o kadar sık ki, neredeyse aralarında adım atacak yer kalmıyor. Daha kuru alanlarda, kışın yapraklarını kısmen döken mangrovlar, muson mevsiminden önceki aylarda alev rengine bürünüyor. Işıklı gölgelerin arasından süzülen benekli geyik, bir grup makak uyarı çığlıkları atınca aniden duruyor. Yüksek dallarda ağaçkakanlar takırdarken, orman zeminindeki kuru yapraklar, çamur yengeçlerinin seğirtmesiyle hışırdıyor. Kara Sultan adı verilen beyaz benekli, kömür rengi bir kelebek, ince bir dala konmuş, kanatlarını açıp kapıyor.

Çobanaldatanların cunk cunk sesleriyle birlikte karanlık çöküyor ve orman sessizliğe bürünüyor. Gece, kaplanlara ait. Bu ormanlar, Bengal kaplanlarının geriye kalan son yaşam alanlarından biri, ayrıca tuzlu sular yakınındaki tek yaşam alanları. Yerel geleneklere göre, kaplanın adı -bagh- asla dile getirilmemeli. Yüksek sesle adının söylenmesi, onun çağırılması anlamına geliyor. Bu nedenle de insanlar "amca" sözcüğünü kullanıyor: mamu. Sundarbans'ın efendisi kaplan amca...

Yarım milyon Bangladeşli her yıl, Sundarbans ürünlerini hasat etmek için buraya gelerek mamunun keyfini kaçırma riskini göze alıyor. Bu insanlar, balıkçılık ve kerestecilik yapıyor; palmiye yaprağı ya da -çatı malzemesi olarak- saz kesiyor; yabani bal topluyor... Ormanda haftalarca kalabilen işçiler, emeklerine karşılık beş-on kuruş kazanırken, ormanın nimetlerinden de yararlanıyor. Sundarbans'ın kilerinde deniz ürünleri, meyve, ilaç, çay, şeker, hatta bira ve sigara için gerekli hammaddeleri bulmak mümkün.

Aslında bu, tropik dünyanın geneli için geçerli: Mangrov ormanları, kıyı kesiminde yaşayan yoksul halkın süpermarketi, kereste ve yakıt deposu, hatta eczanesi. Buna rağmen bu ormanlar her gün yok ediliyor. Karides çiftlikleri, mangrovların karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri. İlk bakışta karides, iklimi sıcak yoksul bir ülke için mükemmel bir ihracat ürünü gibi görünebilir. Zengin ülkeler karidese doymuyor ve gelişmekte olan ülkeler de karides çiftlikleri için elverişli arazi ve uygun iklime sahip.

Ama karides havuzları için en uygun yer, mangrovların yaşadığı kıyı şeridi; bu da sonucu belli, üzücü bir çıkar çatışmasına yol açıyor: Ticaretin karşı konulamaz gücü, sökülmesi kolay mangrovlara baskın geliyor. Daha da kötüsü, karides üreticileri birkaç ürün yetiştirme ve toplama döngüsünden sonra, salgın hastalıklar ve verimlilikte düşüşlerden kaçınmak için havuzlarını terk edip başka alanlara geçiyor, bu süreçte de diğer mangrovları tahrip ediyor.

Mangrov zengini Brezilya, bu beklenmedik kârdan hak iddia etme konusunda biraz geride kalmış bir ülke. (2000 başlarında karides rüzgârı Brezilya'nın kuzeydoğu eyaletlerine ulaştığında Tayland, Filipinler ve Ekvador gibi karides yetiştiriciliğinde öncü ülkeler onlarca yıldır mangrovlarını söküp atıyorlardı bile.) Bugünse Brezilya'nın liman kenti Fortaleza'yı dolduran futbol sahası boyundaki havuzlar, pirinç tarlalarına benzer bir manzara oluşturuyor. Mangrovların katledilmediği alanlarda bile karides çiftlikleri genelde mangrovlara ulaşımı engelliyor.

Nehir kıyısında yer alan Porto do Céu ("Cennetin Kapısı") adlı yerleşim biriminde, köy halkının geleneksel olarak hasat yaptıkları arazilere girmesi, elektrikli tellerle engelleniyor. Ama daha da kötüsü var. Karides havuzlarında astarlama yapılmamış olması nedeniyle tuzlu su, kumlu topraktan süzülüp akiferleri kirletiyor. Köylüler, kısa bir süre öncesine dek yüzeye tatlı su çektikleri kuyularını terk etmek zorunda kalmış. Su artık tatlı değil; salgada, yani tuzlu, içilemez halde.

Karides yetiştiriciliğinin yeryüzünde varlığını sürdürebilen mangrovlar için oluşturduğu tehdidin ciddiyetine rağmen, potansiyel olarak tahribatı çok daha ağır olabilecek bir başka sorun söz konusu: deniz seviyesinin yükseliyor olması. Kara parçalarının en ileri cephesinde gelgitlere karşı saf tutan mangrovlar, ilerleyen sularla yüzleşecek ilk karasal ormanlar olacak.

Mangrov ormanlarının yok olması, ancak son zamanlarda anlamaya başladığımız korkunç sonuçlar doğurabilir. Penang'da (Malezya) yaşayan emekli deniz ve kıyı araştırmaları profesörü Jin Eong Ong, 25 yıldan uzun süredir mangrovların daha az belirgin olan katkılarından birini inceliyor: Bu ormanlar iklim değişikliklerinde nasıl bir rol oynuyor olabilir? Mangrovların karbon bütçesi -mangrov ekosisteminin atmosferden emdiği ve atmosfere saldığı bütün karbon miktarını gösteren bilanço- üzerinde çalışan Ong ile meslektaşları, bu ormanların çok etkili birer karbon yutağı olduğunu keşfetti. Mangrovlar dolaşımdaki karbondioksidi emerek sera gazı miktarını azaltıyor.

Ong ve ekibi, ormanın üst katmanındaki yaprakların fotosentez, özsu akışı ve diğer süreçlerini ölçerek, karbonun ne kadarının mangrov yapraklarında tutulduğunu, ne kadarının ağaçlarda depolandığını ve ne kadarının da belli bir süre sonra yakındaki suyollarına karıştığını söyleyebiliyor. Ölçümler, mangrovların tüm doğal ekosistemler arasında en yüksek net karbon üretkenliği oranına sahip olabileceğine (günde hektar başına yaklaşık 110 kilogram) ve bunun üçte biri gibi bir miktarının da organik bileşikler halinde çamur düzlüklerine geçebileceğine işaret ediyor. Görünüşe göre, mangrovlar aslında birer karbon fabrikası ve mangrovların yok edilmesi, denizlerden yaşamsal önem taşıyan bir unsurun çalınması anlamına geliyor.

Ong'un ekibi, karbonun önemli bir bölümünün orman çökellerinde biriktiğini ve binlerce yıl buralarda tutulduğunu da ortaya koymuş durumda. Mangrov ormanlarının karides havuzlarına çevrilmesi, karbon yutaklarını karbon kaynaklarına dönüştürerek, birikmiş karbonun atmosfere tekrar salınmasına neden oluyor -üstelik tutulmasından 50 kat daha hızlı biçimde.

Ong, mangrovların birer karbon deposu olarak değerlerinin anlaşılması halinde bu ormanlara gösterilen değerin de radikal bir biçimde değişebileceği görüşünde.

Karbon ticaretinin gerçeğe dönüşmesi -yani karbon emen, ormanca zengin ülkelerin, "salım kredisi" olarak adlandırılabilecek kredilerini ileri derecede sanayileşmiş, karbon yayan ülkelere satabilmeleri- halinde, hiç olmazsa mangrovların idam fermanının ertelenmesi mümkün olabilir.
aysien
aysien
SİTE YÖNETİCİSİ
SİTE YÖNETİCİSİ

Erkek
Mesaj Sayısı : 877
Yaş : 37
Nerden : ÇORUM / MERKEZ
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ / WEB TASARIM / PROĞRAM TASARIM DİĞİTAL MEDYA / HACKİNG TOOLS
Lakap : ÖSKİ

https://oskan.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz